İstanbul Üniversitesi Kapılarını Herkese Açıyor

featured

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethetmesi ve İstanbul Üniversitesi’nin Kuruluşu

1453 yılında Medaris-i Semaniye (Sahn-ı Seman) adıyla kurulan İstanbul Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinin ardından kenti geliştirmek için attığı adımlardan biriydi. Avrupa’da kurulan ilk 10 üniversiteden biri olan İstanbul Üniversitesi, 571 yıl boyunca birçok bilim insanını yetiştirerek bilime katkı sağladı.

Tarihi Yarımadada Bulunan Ana Kampüs ve Sembolik Kapıları

Beyazıt’ta bulunan ana kampüsü ve devasa kapısıyla İstanbul Üniversitesi, tarihi yarımadada yer alan sembolik bir yapıdır. Bu nedenle milyonlarca öğrenci tarafından tercih edilmiş ve birçok öğrencinin hayalini süslemiştir. Üniversitenin kapıları, öğrenciler ve akademisyenlerin yanı sıra meraklılara da açıktır.

İstanbul Üniversitesinin Diğer Kampüsleri

İstanbul Üniversitesi yönetimi tarafından alınan bir kararla, Beyazıt’taki ana kampüsün yanı sıra Laleli, Horhor, Avcılar, Çapa, Şişli, Kadıköy, Bahçeköy, Bakırköy ve Büyükçekmece’deki diğer kampüsler de ziyarete açılmıştır. Bu sayede, İstanbul Üniversitesi’nin farklı bölgelerdeki kampüslerini ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret saatleri hafta içi 08.30-17.00 arasındadır.

Beyazıt Yangın Kulesi ve Müze Yapılar

Beyazıt’ta bulunan İstanbul Üniversitesi’nin ana kampüsünde yer alan Beyazıt Yangın Kulesi ve müze statüsünde olan 4 yapı da ziyaretçilere açıktır. Bu yapıları görmek isteyenler, haftanın belirli iki gününde Kurumsal İletişim Koordinatörlüğüne kayıt yaptırarak rehber eşliğinde gezme imkanına sahiptir.

Üniversitenin Kapılarının Herkese Açık Olması

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, üniversitenin kapılarının herkese açık olması gerektiğini belirtmiştir. “Üniversiteli ve üniversitesiz ayrımını doğru bulmadığınız için bu kapılar herkese açık” diyen Zülfikar, üniversitenin Türkiye’deki ve dünyadaki önemine vurgu yapmıştır. Rektör Zülfikar ayrıca, üniversitenin kapısının bir marka olduğunu ve Türkiye’de ve dünyada bir şey olsa bile buranın kapısının gösterildiğini söylemiştir.

İstanbul Üniversitesi’nin Tarihi Önemi

İstanbul Üniversitesi, Süleymaniye Külliyesi, Beyazıt ve Şehzadebaşı gibi tarihi bölgelerin bulunduğu bir üçgen içerisinde yer alır. Bu nedenle, İstanbul Üniversitesi bu ilim yuvasının tarihten aldığımızdan daha fazlasını sunmayı hedeflemektedir. Rektör Zülfikar, öğrencilere bu mekanın tarihini ve değerini anlatmalarının önemli olduğunu ve bu ruhu gelecek nesillere taşımaları gerektiğini vurgulamıştır.

İstanbul Üniversitesi’nin kapılarının herkese açık olması, üniversitenin toplumla daha fazla etkileşimde bulunmasını sağlayacak ve ziyaretçilere kampüs ve tarihi yapıları yakından görme fırsatı sunacaktır.

Giriş Yap

Gerçekçi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!