Erzincan’ın Kemah ilçesine bağlı Kömür köyünde 450 yıllık olan tuz ocağında üretim kurulan seralarda yapılıyor. Dev seralarda bekletilen tuzlu sudan daha hızlı ve fazla verim alınması hedefleniyor.
Kemah ilçesine 4 kilometre uzaklıktaki Kömür köyünde bulunan tuz ocağının geçmişi 450 yıl öncesine dayanıyor. Yıllarca Tuz İşletmeleri Genel Müdürlüğünce işletildikten sonra özelleştirilen tuz ocağında Doğu Anadolu Bölgesi’nin tuz ihtiyacı karşılanıyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde övgü ile bahsettiği, Osmanlı döneminde Ermeniler tarafından işletilen tuz ocağında yaklaşık 100 metre derinlikteki tünelden gelen tuzlu su, sayıları 150’yi bulan göletlerde bekletiliyor. Su buharlaştıktan sonra havuzlar içerisinde kalan tuzlar işçiler yardımı ile toplanıyor. Yaklaşık 250 bin metrekare arazi üzerine kurulu tuz ocağında, hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi nedeni ile üretim de artı. 60 dereceye çıkan sıcaklıkta üretimi yapılan Kemah tuzu, Doğu Anadolu ve çevredeki iller başta olmak üzere İstanbul, Ankara ve İzmir’in de yer aldığı birçok ile gönderiliyor. Lezzetinin yanısıra gıdaların raf ömrünün uzatılmasını sağlayan Kemah tuzu, yörede peynirciler, yaylacılar ve salamuracılar tarafından tercih ediliyor.
HEDEF BİN 500 TON ÜRETİM
Tuzladaki havuzlarda mevsim koşullarına bağlı olarak yılın 3-4 ayı üretim yapılırken, kurulan dev seralar ile birlikte sürenin daha da uzatılması hedefleniyor. Genellikle sebze ve meyve üretimi için kullanılan seraların bir benzeri olan cam ve çelikten kurulan seralardaki havuzlarda bekletilen tuzlu sudan, kurulan özel havalandırma sistemi ile daha hızlı ve kaliteli tuz üretilecek. Geçen yıl bin ton olan üretimin bu yıl bin 500 tona çıkması hedefleniyor.
“DOĞAL BUHARLAŞMA YÖNTEMİ KULLANIYORUZ”
Tuz ocağı işletmecisi Metin Tanrıkulu, hava sıcaklıklarının artması ile birlikte sezon açılışını yaptıklarını ifade ederek, “Kaynak tuzu üretiminde doğal buharlaştırma yöntemi kullanıyoruz, Dağın içerisindeki kaya tuzu tabakalarından süzülen kar ve yağmur sularını göllere alıyoruz. Çeşitli evrelerden geçirerek dinlendirme ve yoğunlaştırma işlemi yapıyoruz ve kristalleşmesini sağlıyoruz. Güneş ışığı altında kuruttuktan sonra hiçbir koruyucu madde veya kimyasal katmadan paketleyerek satışa sunuyoruz” dedi.
“DAHA VERİMLİ OLMASINI BEKLİYORUZ”
Sera sisteminden de bahseden Tanrıkulu, “Seralarda 1 yıl boyunca sebze ve meyve üretiyorlar, biz de bundan yola çıkarak araştırma yaptık ve daha hızlı ve kaliteli üretim için cam ve çelikten seralar kurduk. Özel havalandırma sistemi sayesinde bu yıl başladığımız üretimin daha da verimli olmasını planlıyoruz” diye konuştu.