Kovid-19 salgınına karşı yürütülen aşı çalışmalarının olumluya gittiğini belirten Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, aşının ilk doz uygulamalarının dünya genelinde kasım ayı gibi başlayabileceğini ve mart-nisan gibi de Türkiye‘ye gelebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Ateş Kara, Kovid-19 salgınına karşı yürütülen aşı çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Kara, Türkiye’deki aşı çalışmalarının laboratuvar tarafında olumlu ilerlemeler olduğunu ve hayvan deneyi aşamalarına gelindiğini kaydetti. Prof. Dr. Kara, “Uluslararası çalışmalar biraz daha ileri seviyede, insan çalışması düzeyine gelmiş vaziyette. Dünya Sağlık Örgütü’nün resmi bilgilerine göre, bunların sayısı 25 civarına ulaşmış durumda. En önde olan iki tanesinden birisi haftaya başlayacak, diğeri büyük çaplı insan çalışmalarına yeni başlamış vaziyette” sözleriyle durumu özetledi.
GÜVENLİK AMACIYLA 3 AŞAMADAN GEÇİRİLECEK
Prof. Dr. Kara, aşının güvenliğine yönelik olan ilk çalışmaların yapıldığı gönüllü sayısının az olduğuna vurgu yaparak “Aşının herhangi bir problem çıkartmadığı görüldükten sonra ikinci kısımda da hangi miktarla verdiğinizde ne kadar etki yaptığını gördüğünüz çalışmalar olur. Üçüncü kısımda bu aşının gerçekten koruyucu olup olmadığını gördüğümüz çok daha yüksek sayıdaki insanlara uygulandığında ve aynı zamanda da istenmeyen etkilerinin olup olmadığını değerlendirdiğimiz çalışmalar olur” sözleriyle aşının aşamalarını anlattı.
TÜRKİYE’YE GELMESİ MART-NİSAN AYLARINI BULABİLİR
İngiltere ve ABD’deki aşı çalışmalarına değinen Prof. Dr. Kara, “Şu anda İngiltere’deki aşı çalışmaları belli bir noktaya geldi ve büyük insan gruplarıyla çalışılmaya başlandı. ABD’deki çalışmada önümüzdeki hafta içerisinde büyük çaplı insan çalışmalarına başlanacak. Bunların sonuçlarının alınması büyük olasılıkla kasım ayı olacak gibi görünüyor. Çok sayıdaki insanla yapılan çalışmayla beraber aşının üretim çalışmaları da başlıyor. Olumlu yürüdüğü anda da kasım ayı gibi ilk doz uygulamaları dünya çapında başlayabilir. Ama bizim ülkemize gelmesi mart-nisan aylarını bulabilir. Türkiye girişimlerde de bulunuyor. Gönüllü olabileceklerle aşıların Türkiye’de de uygulanması kasım aylarında olabilir” diye konuştu.
VİRÜSÜN PROTEİN HÜCRELERİNDEN ANTİKOR ÜRETİLİYOR
ABD’deki son aşının biraz daha farklı geliştirildiğini anlatan Prof. Dr. Kara, uygulamaya girecek aşının, koronavirüsün insan vücuduna tutunması için gereken proteinin sentezlendiği yerden, onu kodlayan genin RNA’sı çıkarılarak yapıldığını kaydetti. Prof. Dr. Kara, “Aşının içerisindeki RNA insanda kasın içerisine veriliyor. Hücrelerimizin içerisine girerek ilgili proteini sentezliyor. Böylece virüsü değil, virüsün sadece bir proteinini veriyorsunuz ve o proteini de kendi hücrelerimize ürettirmiş oluyoruz. Bu sayede istenilen miktarlarda protein üretilerek güçlü antikor yanıtı oluşuyor. Hücrelerimiz de böylece virüsü tanımış oluyor. Böyle bir proteini taşıyan virüs geldiği anda da hem antikorlar hem de hücreler direkt olarak o virüse karşı harekete geçip virüsün bizim vücudumuzda dolaşmasını engelleyip hastalığı en başında durdurmuş oluyor. Aşı çalışmalarında bugün için bu noktadayız” ifadelerini kullandı.
“TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIK”
Aşılarla ilgili olumlu gelişmelerin olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kara, bahsi geçen aşı için “Tünelin ucundaki ışık” tabirini kullanarak, sözlerine “Bizim açımızdan çok olumlu gelişmeler bunlar. Ama aşıları olsak bile belki de bizi zatürreden ölümden koruyacak; ama virüs vücudumuza girebilir ve başkasına bulaştırmamızı önlemede yeterli kalmayabilir. O nedenle bugün de, aşının olduğu dönemde de bizim mesafe ve maske konusunda dikkatli olmamız gerekecek” ifadelerini ekleyerek maske ve mesafenin önemine vurgu yaptı.
Kaynak: DHA