DSÖ’nün brifingine katılan Bakan Koca: Yaz aylarında ilk yerli aşımızın biteceğine inanıyorum

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus ile Dünya Sağlık Örgütünün medya brifingine katıldı. Bakan Koca, burada yaptığı konuşmasında Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesini dünyaya anlattı. Koca, yerli aşıyla ilgili, “Önümüzdeki ağustos, eylül gibi yaz dönemi ilk aşımızın biteceğine, başarıyla sonuçlanacağına inanıyorum” dedi.

Bakan Koca’nın açıklamalarından satır başları şöyle;

“Bir yılı aşkın süredir hayatımızda Kovid-19 son yüz yıl içerisinde tüm dünyanın aynı anda mücadele ettiği salgındır.

Bu hastalık sadece sağlığa yönelik bir tehdit olmayıp hayatın tüm alanlarına etki iletmiştir. Salgının ilk günlerinden itibaren bütün ülkeler imkanlarının elverdiği ölçüde mücadeleye devam etmektedir.

Mücadele şekillerinde farklılıklar olsa da tüm dünya kolektif olarak sağlık çalışanlarının hayatlarımızdaki önemi konusunda güçlü bir düşünceye sahip olmuştur.

“BU DÖNEMİN KAHRAMANLARI SAĞLIK ÇALIŞANLARIDIR”

İnsanların kitlesel olarak korku içinde güven arayışında olduğun bu dönemin kahramanları sağlık çalışanlarıdır. Ortaya çıkmakta olan yeni etiğin arka planında bir faktör daha var. Sağlık hizmeti salgın öncesine dek bireyle sağlık çalışanı arasında bir ilişkiydi.

Toplumların sağlık çalışanlarını daha üstün bir konuma yerleştirmek için istekli olduğunu belirtmek gerekiyor. Karar vericilerin sağlık çalışanları için yapacakları toplumun isteğidir.

Türkiye’nin salgına karşı verdiği mücadele hem yurttaşlarımız hem de dünya tarafından iyi bilinmektedir. Sürece şekil veren gücü içinde yetkin, özverili, dahası kendini bu yıkıcı hastalığın önünü kesmeyi adamış insanlardan almaktayız.

Büyük tecrübelerle bilinmektedir ki sağlık çalışanları mesleklerinin doğası gereği gözlerini karartarak en ön safa atılır. Onlar bu görevi ifa ederken toplumun geri kalanına ve karar vericilere önemli sorumluluklar düşmektedir.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÖNEMİ VE AŞILANMASI

Koruyucu ekipman tedariki, sosyal ve ekonomik destek sağlanması gibi konular bizim çalışmalarımızdaki başlıkların da sadece bir kısmı oldu. Yeni istihdamlarla mevcut sağlık çalışanlarımızın yükünün hafifletilmesi ise öncelikli uygulamalarımız arasında yer aldı. Yeni istihdamlarla mevcut sağlık çalışanlarımızın yükünün hafifletilmesi ise öncelikli uygulamalarımız arasında yer aldı. Bunların hiçbiri gösterilen fedakarlığın karşılığı değildir.

Toplumlar böyle onurlandırmaları artık ödev biliyor. 2021 yılının Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı ilan edilmesinin başından beri güçlü bir savunucusu olmamızın nedeni de budur. Değerli Genel Direktör geçtiğimiz günlerde önemli bir paylaşımda bulundu. Sağlık çalışanlarının dünyayı kurtardığını, şimdi dünyanın görevinin sağlık çalışanları korumak olduğunu belirtti.

Tüm dünyadaki sağlık çalışanlarının en kısa süre içerisinde aşılanması gerektiğinin altını önemle çizdi. Bu çağrıya bütün kalbimle katılıyorum. Aynı anlayışla Türkiye olarak yaklaşık 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımızın aşılanmasını 45 gün gibi kısa bir süre içerisinde tamamlamış bulunmaktayız. Her ne kadar şu anda aşı üreten ülkeler arasında yer almasak da temin ettiğimiz aşıların sağlık çalışanları için kullanılması için diğer ülkelerle paylaştığımızı da belirtmek isterim.

“TÜRKİYE’NİN YERLİ AŞI ÜRETİM ÇALIŞMALARI HIZLA DEVAM ETMEKTE”

Üzerimize düşen bir başka görev de aşıya sağlık çalışanlarının erişiminin güçlü bir savunuculuğunu yapmaktır. Türkiye olarak aşı sorunu yaşayan ülkelerle diplomatik köprüler kurarak kolaylaştırıcı rolü üstlendiğimizi ifade etmeliyim. Sayın Genel Direktör, şunu da vurgulamak isterim ki, Türkiye’nin yerli aşı üretim çalışmaları hızlı bir şekilde devam etmektedir. Kısa zamanda kendi aşımızı üreteceğimize inanıyorum. Aşı üreticisi ülkelere tarafınızdan yapılan çağrı bu gelişmeyle birlikte karşılık bulacaktır.

2021’in bir günü değil, 2021 her günü sağlık çalışanlarına adanmıştır. Yıl boyunca bu kapsamda birçok etkinlik gerçekleştirilecek. BM başta olmak üzere uluslararası platformlarda fikir, proje ve etkinliklerle sürecin savunucusu ve bir yürütücüsü olmaya devam edeceğiz. Türkiye ile birlikte dünya toplumlarının minnet duygularını harekete geçireceğiz. Sağlık çalışanlarının saygınlığını insanlık vicdanında etik sorumluluk gereği daha da yüceltmeye çalışacağız. Bu destanın insanlık ortak dilinde kalbin sesiyle yazılmaya ihtiyacı var. Salgına karşı verilen savaş da üniformalar içinde veriliyor. Bu üniformalar en büyük sevgiyi uyandıran üniformalardır. İçinde bulunduğumuz zaman dilimi tarihin şimdi yazılması, anıtları, daha sürerken dikilmesi gereken zamanlardır.

Bu amaçla, sadece bir başlangıç olarak, DSÖ ile birlikte sağlık çalışanlarına adanmış anıt görevi de görecek dijital bir platform kurma hazırlığındayız. Değerli dostum Tedros, bu platformda sizin de şahsi desteklerinizi bekliyorum.

Konuşmamı bitirirken tüm dünyadaki sağlık çalışanlarına da şu mesajı vermek istiyorum: Sizler tüm insanlığın aynı anda aynı sebeple şükran duyduğu insanlarsınız. İnsanlık bu duygusunu ifade etmenin en güzel yolunu bulacaktır.”

Giriş Yap

Gerçekçi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!