Merkeze bağlı Karakuyu köyünde yaşayan 14 yaşındaki Mesut Kılıç, LGS’de birinci olmayı başardı. Namık Kemal YBO’da eğitim gören ve hafta sonlarında ailesinin yaşadığı Karakuyu köyüne gelen Mesut Kılıç, burada bir yandan hayvanlara baktı, bir yandan tarlada çalıştı. Ülkeye yararlı bir birey olmak için iyi bir liseye gitmek istediğini ifade eden Kılıç, “Namık Kemal YBO, yatılı bir okul.
Orada 3 senemi geçirdikten sonra 8. sınıfta Liseye Geçiş Sınavına hazırlandım. Öğretmenlerim ve babamın da desteğiyle sınava güzel bir şekilde hazırlandım. Sınav günü ailem bana büyük destek oldu. Sınavım güzel geçti, sadece bir soruyu kaçırdım. Sınav belli oldu. Şimdi de ülkeme yararlı olmak için iyi bir liseyi tercih edeceğim.” dedi.
“Eve geldiğim zaman sabahları ineklere saman veriyorum”
Hafta sonları eve geldiğini ve ineklere baktığını anlatan Mesut Kılıç, “Eve geldiğim zaman sabahları ineklere saman veriyorum. Daha sonra hayvanları çobana teslim ediyorum. Öğlen de hava sıcak olduğu için serin olması amacıyla bahçeyi suluyorum. Soğanlarımız var, onları kesip anneme yardımcı oluyorum, tandırımız var oranın odununu hazırlıyorum. Akşam inekler geliyor ve onların samanlarını önüne bırakıyorum” diye konuştu.
LGS’de en önemli etkenin kitap okumak olduğunu kaydeden Kılıç, “Akşamları 1,5 saat kitap okuyorum. Bu sistemde kitap okumak en büyük etken, onu da arkadaşlarıma tavsiye ediyorum. Hedefim Türkiye’de derece yapmaktı. Bunu bir soruyla kaçırdığım için ilk bindeyim. Hedefim iyi bir liseye gitmek. Ankara Fen Lisesi, Galatasaray Lisesi ya da Kabataş Lisesi gibi. Liseyi bir araç olarak görüyorum. Liseyi de bitirip ülkeme yararlı olabilmek için iyi bir üniversiteye gidip sonra ülkeme faydalı işler yapmak istiyorum. Halk arasında tıp popüler gözüküyor. Evet çok yararlı bir meslek ama ben geleceğin mesleğinin uçak mühendisleri, teknoloji mühendisleri olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı aklımda uçak mühendisliği var. Ama devamında popüler bir meslek çıksa ona da yönelebilirim. Biz 7 kardeşiz ve hepimizin de tecrübeleri var.
Bu tecrübeleri birbirimize anlatarak daha iyi olmaya çalışıyoruz. Ben öncelikle Milli Eğitim Bakanına çok teşekkür ediyorum, bize bu güzel sistemi getirdiği için. Bu sistemde en önemli şeyin kitap okumak olduğunu düşünüyorum. Çünkü soruların yüzde 90’ı yoruma dayalı. Önümüzdeki senelerde sınava girecek kardeşlerime tavsiyem çok kitap okumaları. Ben çok çalışmaya değil, çalıştığında verim alabiliyorsa onun emek olduğunu düşünüyorum. Başarı benim ama bunu oluşturmamda çok kişi yardımcı oldu. Emeği geçen hocalarım ve herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
7 çocuğunun olduğunu ve bir çocuğunun okumadığını, 6 çocuğunun tamamının okuduğunu ifade eden baba Turan Kılıç ise “Ben şunu anladım ki bir köyde de otursan, bir mezrada da otursan; bir gayret, bir azim varsa başarırsın. Tabi ki başarı her şey değildir. İlk önce çocuğu iyi yetiştirmek üzere onu hazırlamak gerekir. Allah’a şükür çocuklar da iyi bir birey oldular. Okudular, azim ettiler, inandılar, başardılar. Tüm okulun ve öğretmenlerin çocuğumun üzerinde emeği var. Onlara da teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.