Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kararnameyle Devlet Denetleme Kurulu’nun yetkilerini genişletti. Bir tek Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan yeni düzenlemeye göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşları, kamuya yararlı dernekler, vakıflar ve birliklerin her türlü ortaklık ve iştirakleri ile kooperatifler de Devlet Denetleme Kurulu’nun denetleme yetkisi…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kararnameyle Devlet Denetleme Kurulu’nun yetkilerini genişletti.
Bir tek Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan yeni düzenlemeye göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşları, kamuya yararlı dernekler, vakıflar ve birliklerin her türlü ortaklık ve iştirakleri ile kooperatifler de Devlet Denetleme Kurulu’nun denetleme yetkisi kapsamına alındı.
18 Temmuz 2018’de Devlet Denetleme Kurulu yetkilerini sivil toplum örgütleri ve sendikaları kapsayacak şekilde genişleten 5 numaralı kararnameyi daha da genişleten düzenleme tepkiyle karşılandı. DİSK, TMMOB, TTB ve Ankara Barosu başkanları, SÖZCÜ’ye yaptıkları değerlendirmelerde sivil toplum örgütleri ve sendikaların denetimle baskı altına alınmaya çalışıldığını vurgulayarak konuyu yargıya taşıyacaklarını açıkladı.
ANKARA BAROSU: “ANAYASA’YA AÇIKÇA AYKIRI”
Ankara Barosu Başkanı Ramiz Erinç Sağkan:
‘Aslında Devlet Denetleme Kurulu’nun yetkilerini genişleten ilk düzenleme 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 15 Temmuz 2018’de yayımlandı. Anayasa’ya tamamen aykırı bir düzenlemeydi. Bugün çıkan kararnamedeki değişiklikte, kamu kurumu niteliğindeki kurum ve kuruluşların her türlü ortaklık ve iştiraklerini de 5 no’lu kararnameye ekleme şeklinde bir genişletme söz konusu oldu.
Aslında 15 Temmuz 2018’den itibaren açıkça Anayasa’ya aykırı bu düzenleme ile meslek örgütlerini denetleme yetkisi DDK’ya verildi. DDK’nın yetkileri ve görevleri içerisinde de çok ağır ucu açık ve yargı denetimi olmayan yetkiler söz konusu… Mesela görevden uzaklaştırma gibi bir yetki tanımı yapılmış ki; hiçbir şekilde sınırları belirtilmemiş. Hangi durumlarda bu yetkiyi kullanabileceklerine ilişkin en ufak bir belirleme yok. Tamamen keyfi kullanıma açık bir baskı unsuru olarak aslında kamu kurumları niteliğindeki meslek örgütleri üzerinde baskı unsuru oluşturmak amacıyla yapılan ve bu kurumların bağımsızlığını ortadan kaldırmaya dönük bir düzenleme bu.
Özü 5 no’lu kararname bu ve Ankara Barosu olarak biz o tarihte dava açtık. Çünkü Anayasamızın 135’inci maddesi çok açık. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerinde devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar ancak kanunla düzenlenebilir. Yine Anayasanın 104’üncü maddesi de kanunla düzenlenebilecek hususların cumhurbaşkanı kararnamesiyle düzenlenemeyeceğini açık olarak belirtmiş.
Şimdi çok açık 135 ve 104’üncü maddesine aykırı olarak bir işlem tesis edildi. Buna karşı olarak baromuzca Danıştay’da, 5 no’lu kararnamenin Anayasa’ya açık aykırılığı sebebiyle Anayasa Mahkemesi’ne gönderilerek iptali hususunda dava açıldı ancak bu dava Danıştay tarafından, benim Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini inceleme yetkim yok denilerek reddedildi.
Çok açıkça Anayasa hükmü ihlal edilerek kurumları denetleme adı altında bağımsızlığını yitirmelerine yol açacak düzenlemeler yapılıyor, Anayasa’ya aykırılığı çok açık olduğu halde, kurum olarak bizim artık bu düzenlemeleri taşıyabileceğimiz bir yargı yolu da ortadan kaldırılmış durumda. Haliyle aslında cumhurbaşkanlığının bugün çıkarttığı kararname veya 5 nolu kararname özelde değerlendirilirken aynı zamanda cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin nasıl denetimsiz olduğunun, fren denge ve denetleme mekanizmalarının nasıl yok edildiğinin ve nasıl keyfi olarak kullanılabileceğinin de bir örneği olarak ortaya çıkıyor.
Bizim yazılı bir anayasamız var ama uygulanabilir anayasamız yok şu anda. Biz bir hukuk devleti olarak sadece yazılı metinler üzerinde kaldık. Çünkü bir kararname çıkarılıyor. Çok açık hüküm var ancak kanunla düzenleyebilirsiniz bunu deniliyor ve kanunla düzenlenecek hususlar kararname konusu edilemez deniliyor. Fakat bunu götürebileceğimiz bir makam söz konusu değil. Burada bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dediğimiz bu sistemin kötüye kullanım noktasında önüne nasıl geçilemediğinin ve hukuk devleti olmaktan nasıl uzaklaştığımızın artık çok net tartışılması ve bu sistemin bu noktadaki eksiklerinin ortaya konulması gerekiyor. Biz tabi ki bu kararnameyi de yargıya taşıyacağız. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki Danıştay yine aynı kararı verecek. ‘Benim bunu denetleme yetkim yok’ diyecek O zaman artık şu ortaya çıkıyor, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri birer ferman niteliği kazanmış oluyor çünkü bunu kontrol edecek inceleyebilecek bir yargı makamı artık kalmamış durumda. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ferman niteliği kazanmış durumdadır.’
DİSK: “12 EYLÜL’Ü HATIRLATAN YETKİLER VERİLMİŞ DURUMDA”
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu:
‘Devlet Denetleme Kurulu’na bu kadar geniş yetkiler verilmesi öncelikle kabul edilebilecek bir durum değil. Aslında Devlet Denetleme Kurulu’na 12 Eylül’ü hatırlatan yetkiler verilmiş durumda. Özellikle sendiklar, meslek örgütleri ve dernekler açısından bakıldığında 12 Eylül dönemine götüren ve DDK aracılığıyla da bu kurumların bütün faaliyetlerinin Cumhurbaşkanlığı tarafından denetlenebildiği ve birer Cumhurbaşkanlığı kurumu haline dönüştürme hedefinin olduğu bir düzenleme var.
Öncelikle şunu ifade edeyim, sendikalar bir devlet ya da cumhurbaşkanlığı bürosu değildir. Sendikalar uluslararası sözleşmelerle ve daha önemlisi Anayasa’yla, bağımsızlıkları ve özerklikleri güvence altına alınmış demokratik işçi örgütleridir. O nedenle sendikaları doğrudan bir devlet kurumu ya da cumhurbaşkanlığına bağlı bir büro olarak görmek mümkün değildir. Sendikaların doğasına da aykırıdır, varlık nedenine de aykırıdır.
Böylesi bir düzenleme hukuken de, hem Anayasa’ya da aykırılık taşımaktadır. Yasayla ve Anayasa’yla düzenlenen durumlarda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkartılamaz. Burada hukuken de bir sorun var.
Sendikalar işçilerin öz örgütüdür. Sendikalar işçi sınıfının ekonomik, demokratik mücadele örgütleridir. Her şeyden önce de uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile bağımsızlıkları ve özerklikleri güvence altına alınmışlardır. Sendikalara böyle bakmak gerekir.
Sendikaları doğrudan bu şekilde DDK aracılığıyla denetleme altına almak doğru bir yaklaşım değildir. Sendikaların bağımsızlık ve özerkliği siyasi iktidarlardan da bağımsız olarak korunmak zorundadır.
Bir ülkede işçi sınıfı, emekçiler ne kadar örgütlüyse, sendikalar ne kadar güçlüyse, o ülkede demokrasi de o kadar güçlüdür. O ülkenin geleceği de o kadar güvence altındadır.’
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu
TTB: “BU KARARNAME DEMOKRATİK BİR ORTAMDA OLMADIĞIMIZIN GÖSTERGESİ”
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı:
‘Devleti denetlemesi beklenen organları, devlet denetlemek üzere düzenleme yapıyor. Yani her şey tersine dönmüş durumda.
Ardı ardına çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle, tüm kurumların yetkilerini elinden alınması, aslında kurumların içini boşaltan, kurumları işlevsizleştiren bir boyuttadır.
Özellikle de demokratik kitle örgütleri gibi organlar, yurttaşın doğrudan denetim yetkisini örgütlenerek ele aldığı yapılar, devletin işleyişini denetleme sorumluluğu taşırlar zaten, görevi budur.
Devletin kurumları düzgün işliyor mu, aksaklıklar var mı, bir yetki kötüye kullanımı var mı… Bu yetkinin kötüye kullanılmasını önleyen mekanizmalardır bunlar. Ama Türkiye’de uzun zamandır, bununla ilgili zaten sınırlamalar olduğunu biliyoruz.
Kanun hükmünde kararnamelerle yüzlerce sivil toplum örgütü bir gecede kapatılmıştı. Şimdi de pek çok sivil toplum örgütüne kendi alanında devletin işleyişinin denetimini üstlenen yapılara, demokratik kitle örgütüne, meslek örgütlerine ciddi bir sınırlama anlamına geliyor bu…
Üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanan, başkanı Cumhurbaşkanı tarafından atanan bir yapının, Cumhurbaşkanının görüşleri doğrultusunda olmayan her türlü değerlendirmeyi denetim yaptığında bu organların ortaya çıkarabileceği usulsüzlükleri örtbas etmeye dönük bir yaklaşım içine girecektir.
Aslında denetim yetkisi yurttaşındır. Yurttaşlık hukuku bunu gerektirir, Toplumsal sözleşmede… Yurttaş bu denetim yetkisini nasıl kullanır, örgütlenerek kullanır. Nasıl örgütlenir işte meslek örgütleriyle örgütlenebilir. Bizim gibi mesela… Türk Tabipleri Birliği, TMMOB vb… Ya da kendi alanlarında bir takım dernekler, vakıflar, sendikalar, çalışma hayatının denetimini üstlenir. Güçler ayrılığı prensibi bu denetimi çok önemser, demokratik bir ortamda… Ama demokratik bir ortamda olmadığımız muhakkak. Aslında bu Kararname de bunun göstergesi…
Her türlü girişimi yapmak gerektiği kanaatindeyim. Siyaseten tartışmaların ötesinde hukuken de bu denetim yetkisini elinden alan Cumhurbaşkanlığının yine bir gece kararnamesiyle her yere kayyum atamayı da olanaklı kılan bu yaklaşıma karşı tabi ki yurttaş sorumluluğumuz buna karşı mücadele etmek.’
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı
TMMOB: “MESLEK KURULUŞLARINI ZAPTURAPT ALTINA ALMAYA YÖNELİK ANTİDEMOKRATİK BİR MÜDAHALE”
TMMOB Başkanı Emin Koramaz:
‘5 no’lu kararname bu ülkede derneklerin vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının tamamen zapturapt altına alınması, çalıştırılmamasına yönelik antidemokratik bir müdahaledir.
Sendikalar, vakıflar dernekler özerk kuruluşlardır. Devletin denetimi sadece amaç ve kapsam yönünden bir vesayet denetimi yapmaktır. Ama yeni düzenleme bunu bir hiyerarşik denetim haline getirip, dernekleri sanki İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş gibi çalışamaz hale de getirebilir. 12’inci maddede yapılan değişiklik DDK herhangi bir kurumu tamamen sanki o kurum kendisine bağlıymış gibi denetleme yetkisi veriyor. ‘
TMMOB Başkanı Emin Koramaz
ASSAN Group, Seri Üretim Odaklı Stratejisini Paylaştı Abu Dabi’de düzenlenen ve dünyanın en önemli savunma sanayi organizasyonlarından biri olan IDEX 2025 fuarında Türk savunma sanayii firmaları da yer aldı. ASSAN Group Genel Müdürü Gürcan Okumuş, fuar alanında yaptığı açıklamada, şirketlerinin odak noktasının **seri üretimi güçlendirmek** olduğunu vurguladı. Mevcut altyapılarını geliştirdiklerini ve yeni üretim hatları kurma...
ASSAN Group Gürcan Okumuş: Seri Üretim Odak Noktamız Abu Dabi’de düzenlenen ve dünyanın en önemli savunma sanayi organizasyonlarından biri olan IDEX 2025 fuarı, 65 ülkeden 1400’ün üzerinde şirketin katılımıyla devam ediyor. Türk savunma sanayii firmaları da etkinlikte büyük ilgi görüyor. ASSAN Group Genel Müdürü Gürcan Okumuş, TRT Haber’e yaptığı açıklamada şirketlerinin odak noktasının **seri üretimi...
Hacıosmanoğlu, Derbi Hakemi Hakkında Açıklamalarda Bulundu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Hacıosmanoğlu, Riva’daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Hacıosmanoğlu, derbinin hakeminin kim olacağı sorusuna yanıt verirken, “Dün akşam ekip arkadaşlarımla uzun bir sohbet ettim. İlk baştan ben kendi evlatlarımıza güveniyorum. Hakemlerimizin içinde bu maçı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Muhalefet Hakkındaki Değerlendirmeleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’deki muhalefetin hizmet üretme çabalarını engellemeye çalıştığını belirtti. Muhalif partilerin çarpık ve köstekleyici bir anlayışla hareket ettiğini ifade etti. Muhalefetin Tutumuna Yönelik Sert Eleştiriler Erdoğan, muhalefetin Türkiye’nin ihtiyaçlarını görmezden geldiğini, halkın beklentilerini dikkate almadığını ve ülkenin küresel arenadaki rekabet gücünü...
Türkiye’deki Muhalefet Anlayışı Eleştirisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’deki çarpık muhalefet anlayışını sert bir dille eleştirdi. Muhalefetin hizmet üretmeye çalışanları engellediğini ve hızlarını kesmeye çalıştığını belirtti. Muhalefetin Muhalefet Açığı Ve Siyasi Rekabeti Erdoğan, Türkiye’de kapanmayan bir muhalefet açığı olduğunu ve muhalefetin siyasi rekabeti siyasi husumete dönüştürme alışkanlığından vazgeçmediğini söyledi....
ESK’nin Regülasyon Görevi ESK Genel Müdürü Mustafa Kayhan, kurumun regülasyon görevini yerine getirdiğini belirtti. Piyasa müdahalelerindeki tutumlarının Bakanlık politikalarıyla uyumlu olduğunu vurguladı. Et Sektöründe Piyasa İstikrarı Kayhan, sektördeki sıkıntılara değinerek, ESK’nin aldığı tedbirlerle et sektöründe piyasa istikrarını sağlamak için çalıştıklarını söyledi. Fiyat hareketlilikleri ile ilgili olarak spekülatif yorumların etkili olduğunu ve piyasada arz sıkıntısı olmadığını...
TÜSİAD Başkanı Turan’ın Konuşması Yargıyı Etkilemeye Yönelik Bulundu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı’nın 13 Şubat’taki dernek genel kurulunda yaptığı konuşmada yargıyı etkilemeye yönelik ifadeler kullandığını tespit etti. Başsavcılık, Turan’ın ifadelerinin gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli olduğunu değerlendirerek “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “yanıltıcı bilgiyi alenen...
Mardin’de Gerçekleşen “Hücre-13” Operasyonu Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Mardin’de K.K.’nın elebaşılığını yaptığı silah ve mühimmat kaçakçılığı yapan organize suç örgütüne yönelik “Hücre-13” operasyonu hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Operasyonun Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı ve Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı koordinesinde gerçekleştirildiği belirtildi. Operasyonun Sonuçları Operasyonda 30 adet ruhsatsız tabanca, 21 adet AK-47 Kalaşnikof...
Bakan Yerlikaya’nın Açıklamaları Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Mardin’de K.K.’nın elebaşılığını yaptığı silah ve mühimmat kaçakçılığı yapan organize suç örgütüne yönelik “Hücre-13” operasyonu hakkında bilgi verdi. Operasyon Detayları Mardin İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen “Hücre-13” operasyonunda; 30 adet ruhsatsız tabanca, 21 adet AK-47 Kalaşnikof tüfeği, 3 adet G3 piyade tüfeği, 2 adet M16...
Bakan Kurum, Emlak Konut ile Konut Kampanyası Başlatıyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Emlak Konut işbirliğiyle yeni bir konut kampanyası başlatacaklarını duyurdu. Bakan Kurum, kampanya kapsamında diğer gelir gruplarındaki vatandaşlara uygun vade oranları ve peşinatsız kazançlı bir yatırım imkanı sunacaklarını belirtti. Müteahhitlerin Mali Yeterlilik Kriterleri Artırıldı Bakan Kurum, İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu tarafından...
Reklam & İşbirliği: [email protected]