Afganistan’da süren savaş ve ekonomik kriz nedeniyle binlerce göçmenin, İran üzerinden Türkiye’ye geçişleri devam ediyor.
Kavurucu sıcaklıkta Diyarbakır otogarında bekleyen göçmenler, ağaçların gölgesinde serinlemeye çalışıyor.
Çoğunluğu Afganlardan oluşan yüzlerce mültecinin Diyarbakır Otogarı’nda çekildiği görüntüler üzerine açıklama yapan Diyarbakır DEVA Partisi İl Başkanı Cihan Ülsen, “Bu göç dalgasıyla önümüze düşen ve şahit olduğumuz görüntüler gerçekten yürek yakıcı. Yaşanan bu insanlık durumu karşısında iktidarın ne yaptığı sorusuna ise ne yazık ki karşılık alamıyoruz” dedi.
“GÖÇMENLERİN İLK DURAĞI DİYARBAKIR”
Türkiye’ye giriş yapan göçmenlerin ana duraklarından birinin de Diyarbakır olduğunu belirten Diyarbakır DEVA Partisi İl Başkanı Cihan Ülsen, “Türkiye’de fiili olarak yaşanan göç meselesi uzun yıllardır göz ardı edilen ve görmezden gelinen bir mesele oldu. Meselenin hukuki boyutuna ilişkin yapılan tartışmaların ne yazık ki insani boyutu hep bir kenara bırakıldı. Bildiğiniz üzere son zamanlarda Afganistan’daki iç savaştan kaçanların Türkiye’ye doğru büyük bir göç dalgası var. Bazen günde binin üzerinde Afgan göçmenin Türkiye’ye giriş yaptığı haberlere yansımış durumda. Giriş yapan bu göçmenlerin ana duraklarından biri de Diyarbakır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün Türkiye’de yakalanan düzensiz göçmenlere ilişkin uyruk dağılımını yayımladığı tabloya göre de Afganlar ilk sırada” dedi.
“ULUSLARARASI KORUMA STATÜSÜ KAPSAMINA ALINMALI”
Göç ve mülteci meselelerinde büyük bir siyasetsizlik/politikasızlığın hâkim olduğunu ifade eden Ülsen, “Bazen araçlarla ama çoğunlukla yürüyerek İran sınırından Diyarbakır’a kadar gelen düzensiz göçmenlerin son yıllardaki toplanma alanı ise Diyarbakır Şehirlerarası Otobüs Terminali. Öncelikle göçmenlerin, yaşam hakkı, barınma, gıda ve temel ihtiyaçları, sağlığa erişim, ekonomik ve eğitim ve öğretim haklarının sağlanması için ‘uluslararası koruma statüsü’ kapsamına alınmasını gerekiyor” diye konuştu.
“İKTİDARIN NE YAPTIĞI SORUSUNE KARŞILIK ALAMIYORUZ”
Görüntüleri ‘yürek yakıcı’ olarak değerlendiren Ülsen, “Bu göç dalgasıyla önümüze düşen ve şahit olduğumuz görüntüler gerçekten yürek yakıcı. Yaşanan bu insanlık durumu karşısında iktidarın ne yaptığı sorusuna ise ne yazık ki karşılık alamıyoruz. Suriye meselesinden Afgan göçmenler meselesine kadar bu göç ve mülteci meselelerinde büyük bir siyasetsizlik/politikasızlık hâkim. Uluslararası ilişkilerde var olan sorunlar ve problemler karşısında çözümün parçası olmak yerine sorunların bir parçası olmasının getirmiş olduğu nihai bir sonucu yaşıyoruz bir anlamda” ifadelerini kullandı.
“GÖÇMENLERİN GERİ DÖNÜŞLERİ İÇİN…”
Ülsen, sözlerine şöyle devam etti:
* Kamuoyu tarafından sorulan ‘Afganistan’daki askeri varlığımızın ülkemize ne faydası olacak? Buradaki amaç ne? Hedef ne?’ sorularına veremediğiniz her cevap göçmen meselesini de ıskalamanıza sebep oluyor.
* Tam da bundan dolayı Afganistan’daki savaş ortamından kaçan göçmelerin geri dönüşleri için ülkelerindeki barış ortamının sağlanması adına Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası insan hakları örgütlerinin sorumluluk alması ve bu yönde etkili adımların atılması önem arz etmektedir.
* Ülkelerindeki iç barış sağlanmadan ülkemize sığınmış olan göçmenlerin geri yollanmasına ilişkin günü birlik ve oy devşirmeye yönelik söylemlerin de toplum nazarında bir karşılığı yok. Burada aziz ve kutsal olan insan ve insan hayatıdır.
* Bu topraklar bu aziz mirasın taşıyıcılarındandır. Türkiye dış siyasette akıl ve istişare ile bir politikalar seti oluşturmalı ve buna göre siyaset belirlemelidir. Bu gerçekleşirse birçok sorunun da kendiliğinden ortadan kalkacağı izahtan varestedir.
