İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremle ilgili Prof. Dr. Ahmet Ercan‘dan önemli değerlendirmeler geldi.
Ercan, depremin olacağını 3 yıldır söylediğini ifade ederek, “Bu deprem sığ bir deprem. Bu depremin yıkım gücü 9’dur. 35 atom bombası gücünde bir enerji boşalmıştır. Bu deprem göçüntülü bir depremdir. Süpürtü dalgaları Seferihisar’da, Kuşadası’nda kıyıya vurdu. Yani tsunami olmuştur. Bunu daha önce hiçbir depremde görmemiştik” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın açıklamaları şöyle:
Ben bu depremin olacağını 3 yıldır söylüyorum. Sisam’ın kuzeyinde 6.8’e kadar deprem bekliyorum dedim. Bunun belirtileri vardı. Midilli-İzmir depreminin yerini söylemiştim daha önce, bu da oldu. Bu bir Sisam depremi aslında. Bu depremin büyüklüğü asla 6.6 değil. Bu depremin büyüklüğü 6.8. Neden bu depremler küçük gösteriliyor anlamış değilim. Birilerinin yazılımları düzeltmesi gerekiyor.
“BUNU İLK DEFA GÖRÜYORUZ”
Bu deprem sığ bir deprem. Bu depremin yıkım gücü 9’dur. 35 atom bombası gücünde bir enerji boşalmıştır. Bu deprem göçüntülü bir depremdir. Süpürtü dalgaları Seferihisar’da, Kuşadası’nda kıyıya vurdu. Yani tsunami olmuştur. Bunu daha önce hiçbir depremde görmemiştik. Ege’deki depremler süpürtü dalgası oluşturur ama bu dalgaların büyüklüğü hiçbir zaman Endonezya’daki gibi 5-10 metre yüksekliğinde olmaz. Yollara sel gibi, önüne masayı sandalyeyi alarak sürüklemeye başladı. Bunu ilk defa görüyoruz.
“İZMİR’DEKİ DEPREMİN YIKIM EŞİK DEĞERİ 6.4’TÜR”
İzmir’deki depremin yıkım eşik değeri 6.4’tür. Bu eşik aşılmıştır. Depremin yıkım gücü 9’dur. Depremin odağı Sisam Adası’nın kuzeyinde Seferihisar Körkezi içindedir. Yıkım çapı yaklaşık 150 kilometredir. Burada can kaybı olmaması mümkün değil. Umarız yoktur. Kırsal kesimden henüz haber yok. Rum evlerinin hepsi depreme dayanıksız evler, taş yapılar. Son dönemde satın alındı bu evler. Olasılıkla o yapılarda yıkılmalar, göçmeler bekliyorum. Burada güzel olan şey depremin oluş saati. İnsanların dışarıda olması nedeniyle ölüm ve yaralı sayısı düşük olacak. Akşam olsaydı ölüm sayılarının daha fazla olmasını beklerdik.
Buradaki en kötü olay salgın döneminde olması. Salgın, ‘Sakın dışarı çıkmayın’ diyor. Deprem de ‘evlere girmeyin’ diyor. İnsanlar salgını da unuttular.