TTB’den okulların açılmasıyla ilgili çağrı

TTB’den okulların açılmasıyla ilgili çağrı
TTB’den okulların açılmasıyla ilgili çağrı

Türk Tabipleri Birliği (TTB); başta hükümet, siyasi partiler, sendikalar, uzmanlık dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve veliler olmak üzere çocukların sağlığı, hakları, iyiliği ile ilgili çalışan tüm kurum ve kişilere Eylül 2021’de okulların açılması için ses yükseltme ve harekete geçme çağrısı yaptı.

Yapılan açıklamada “Salgın süresince eğitimi aksatmanın, ailelerin yaşamını sekteye uğratmanın ve en önemlisi çocuklarımızın geleceği ile oynamanın bahanesi olamaz. Pandemi, eğitimin önüne zorluklar koyuyorsa, o zorluklar aşılabilir ve aşılmalıdır. Okulların kapalı kalmasını savunmak, çocuklarımızın sağlığına değer verdiğimizin değil, eğitimlerine değer vermediğimizin göstergesidir. Bu bir kaynak sorunu değildir. Bu bir imkan sorunu değildir. Bu bir tercihtir” ifadeleri kullanıldı.

“OKULA GÖNDERİLMEYEN ÇOCUKLAR DÜĞÜNE, AVM’YE, KURSA GİDİYOR”

Okula gönderilmeyen çocukların düğünlere, AVM’ye, okullar kapalıyken dershanelere gidebildiğini, evlerde tedbirsiz ortamlarda toplanıp ders alabildiğini hatırlatan TTB, “Bu bir tercihtir çünkü taşıyıcılığı düşük olduğu halde çocuklar okula gönderilmezken, taşıyıcılığı yüksek olan yetişkinler güvensiz işyerlerinden virüsü evlere, çocuklara taşımaya devam etmiştir. Bu bir tercihtir çünkü ilkokul öğrencilerinden daha fazla hastalık yayabildiği halde, sınavlara hazırlık nedeniyle önemli görülerek 8’inci ve 12’nci sınıflar açık tutulmuştur. Yani sınava girilmeyen yılların eğitim açısından önemsiz görüldüğü itiraf edilmiştir. Bu bir tercihtir çünkü çoğu özel olan bağımsız anaokulları açıkken, devlet okullarına bağlı olan anasınıfları salgın bahanesi ile kapalı tutulmuştur. Kısacası iktidar tercih yetkisini çocuklarımızın yüksek çıkarları aleyhine kullanmıştır” görüşünü paylaştı.

“MUHALEFET GÖRÜŞ BİLDİRMEYİ SİYASİ RİSK OLARAK GÖRÜYOR”

TTB açıklamasında iktidarın bir eğitim ya da bir sağlık politikası gütmediğini, uygulamalarıyla çocukların eğitimine hiç önem vermediğini itiraf ettiğini savunarak, bu konuda “hiç çaba göstermeyen” muhalefeti de şu ifadelerle eleştirdi:

*Okulları güvenli şekilde açık tutmak değil, kapalı tutmak için bahane üretmek konusunda ideolojiler üstü bir siyasi uzlaşı sağlanmıştır. İktidarın eğitim politikasızlığına muhalefet de bir eleştiri ya da alternatif getirmemiştir. Okulların her fırsatta kapatılması konusundaki uzlaşıya katılan muhalefet, mümkün olduğunca açık tutulması konusunda görüş bildirmeyi siyasi risk olarak görmüş ve üstlenmemiştir.

*Bir başka deyişle ne iktidar ne de muhalefet partileri çocukların iyiliğini, uğruna siyasi risk alacak kadar değerli bulmuştur. Sonuçta idare ve diğer partiler çocukların siyasette görünmez kılınması konusunda görüş ve eylem birliği içinde görünmektedir.

“ZEKA ÖLÇÜMLERİNDE BÜYÜK KAYIPLAR TESPİT EDİLMİŞ”

*Gün sorumluluk alma, herkesin elini taşın altına koyma günü olduğunu belirten TTB açıklamasında, “Türkiye dünyada okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkelerden biri olmak gibi utanç verici bir payeye sahiptir.

*Bu çocuklarımıza değer vermediğimizin göstergesidir. Okulların sadece birkaç ay kapalı kaldığı ülkelerde yapılan zekâ ölçümlerinde dahi büyük kayıplar tespit edilmiş, çocukluk obezitesinde yüksek artış görülmüşken, ülkemizde yaşanan kayıpların boyutunu düşünmek bile korkutucudur.

“AVANTAJLI VE DEZAVANTAJLI ÇOCUKLAR ARASINDA FARK AÇILDI”

Açıklamada, uzaktan eğitime katılabilen “şanslı” çocukların psikolojisinin bütün gün ekran başında oturmaktan bozulduğu, dikkat dağınıklıklarının arttığı, sosyal yetilerinin azaldığı, çocuklar okuldan soğuduğu, sınavlara başkasını sokmak ve ödevini başkasına yaptırmanın normalleştiği, eğitimde ahlaki bir çöküntü yaşandığına yer verildi.

Uzaktan eğitime katılamayan çocukların ise eğitimle bağı kesildiği, bir kısmının çalışmaya başladığı, evlendirildiği, okulun koruyuculuğundan uzak kalan çocuklar arasında kazalar ve istismara maruz kalma riskinin arttığını, okullaşma oranlarındaki kazanımların yitirildiği vurgulandı. “Dezavantajlı çocuklar ile nispeten daha şanslı olanların arasındaki fark yıllar boyunca kapanamayacak şekilde açılmıştır” denildi.

“SALGIN KADAR EĞİTİM DE BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR”

TTB son olarak şu çağrıyı yaptı: “Çocuklar salgında en az bulaştırıcı kesimdir. Çocuklar Covid-19’dan en az etkilenen yaş grubudur. Öğretmenlerimizin büyük bir çoğunluğu aşılanmıştır. ‘Eylül’de okullar nasıl olsa açılacak’ diyerek hazırlık yapmamak, okulların açıldıktan kısa süre sonra tekrar kapanması ile sonuçlanacaktır. Okullar yine ilk kapanan, son açılan kurumlar olacaktır. Salgında yeni varyantlar ve yeni zirveler de göz önüne alınarak acilen bir eğitim eylem planı oluşturulmalıdır. Salgın kadar, eğitim de bir halk sağlığı sorunudur. Bilimsel bulgular ışığında acilen gerçekçi ve güvenli eylem planı oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.”

Giriş Yap

Gerçekçi Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!